ARABULUCULUK
ARABULUCULUK
Arabuluculuk, hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bir
"alternatif uyuşmazlık çözümü" yöntemidir. Arabuluculuk, “zorunlu arabuluculuk” ve
“ihtiyari arabuluculuk” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İhtiyarı arabuluculuk, tarafların
üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği, kamu düzenine ilişkin olmayan özel hukuk
uyuşmazlıkları çözümü için başvurabileceği bir yöntemdir. Zorunlu
arabuluculuk ise bazı uyuşmazlık türleri açısından dava açılmasından önce
başvurulması zorunlu olan yöntemdir. Zorunlu arabuluculuk, bu uyuşmazlıklar
açısından dava şartı olup, arabulucuya gitmeden açılan dava, dava şartı yokluğu
nedeniyle reddedilir.
Arabuluculuğun
Temel İlkeleri
1- İradi
olma ve eşitlik;
Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam
ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen
serbest olup, öncelikle uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla sonuçlandırma
konusunda anlaşırlar. Taraflar, bu sürecin içine zorla dâhil
edilemeyecekleri gibi her aşamada uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla
çözmekten de vazgeçebilirler. Ancak dava şartı olarak arabuluculuğa
ilişkin özel hükümler saklıdır. Taraflar, gerek arabulucuya başvururken
gerekse süreç boyunca eşit haklara sahiptirler. Taraflardan biri arabuluculuk
sürecinin dışında bırakılamayacağı gibi söz hakkı da diğerine göre
kısıtlanamaz.
2- Gizlilik
Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça arabulucu,
arabuluculuk faaliyeti çerçevesinde kendisine sunulan veya herhangi bir
şekilde elde ettiği bilgi ve belgeler ile diğer kayıtları gizli tutmakla
yükümlüdür. Aksi kararlaştırılmadıkça taraflar, kanuni temsilcileri,
avukatları ve görüşmelere katılan diğer kişiler de bu konudaki gizliliğe
uymak zorundadır. Gizlilikkuralına uyma
yükümlülüğü, arabulucunun yanında çalışan kişiler, denetim ve
gözetimi altında ilgili mevzuat çerçevesinde staj yapanlar, Bakanlık ve
Kurul görevlileri yönünden de geçerlidir. Gizlilik kuralına aykırı hareket
eden arabulucunun; hukuki ve cezai sorumluluğu saklı olup, sicilden
silinmesine karar verilebilir.
3- Beyan
veya belgelerin kullanılamaması
Taraflar, arabulucu veya arabuluculuğa
katılanlar da dâhil olmak üzere üçüncü bir kişi, uyuşmazlıkla ilgili
olarak hukuk davası açıldığında yahut tahkim yoluna başvurulduğunda,
aşağıdaki beyan veya belgeleri delil olarak ileri süremez ve bunlar hakkında
tanıklık yapamaz:
a) Taraflarca yapılan arabuluculuk daveti veya
bir tarafın arabuluculuk faaliyetine katılma isteği.
b) Uyuşmazlığın arabuluculuk yolu ile sona
erdirilmesi için taraflarca ileri sürülen görüşler ve teklifler.
c) Arabuluculuk faaliyeti esnasında, taraflarca
ileri sürülen öneriler veya herhangi bir vakıa veya iddianın kabulü.
ç) Sadece arabuluculuk faaliyeti dolayısıyla
hazırlanan belgeler.
Arabulucuya
başvuru
Taraflar dava açılmadan önce veya davanın
görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşabilirler. Mahkeme
de tarafları arabulucuya başvurmak konusunda; arabuluculuğun esasları,
süreci ve hukuki sonuçları hakkında aydınlatıp, arabuluculuk yoluyla
uyuşmazlığın çözülmesinin sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan
faydalarının olabileceğini hatırlatarak onları teşvik edebilir. Aksi
kararlaştırılmadıkça, taraflardan birinin arabulucuya başvuru teklifine otuz
gün içinde olumlu cevap verilmez ise bu teklif reddedilmiş sayılır.
Arabuluculuk
sürecinin başlaması ve sürelere etkisi
Arabuluculuk süreci, dava açılmadan önce
arabulucuya başvuru hâlinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve
taraflarla arabulucu arasında sürecin devam ettirilmesi konusunda anlaşmaya
varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten itibaren işlemeye
başlar. Dava açılmasından sonra arabulucuya başvuru hâlinde ise bu süreç,
mahkemenin tarafları arabuluculuğa davetinin taraflarca kabul edilmesi veya
tarafların arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaya vardıklarını duruşma
dışında mahkemeye yazılı olarak beyan ettikleri ya da duruşmada bu
beyanlarının tutanağa geçirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Arabuluculuk sürecinin başlamasından sona
ermesine kadar geçirilen süre, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin
hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Aşağıda
belirtilen hâllerde arabuluculuk faaliyeti sona erer:
a) Tarafların uyuşmazlık konusu üzerinde anlaşmaya varması.
b) Taraflardan birinin karşı tarafa veya
arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
c) Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini
sona erdirmesi.
ç) Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk
için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu
tarafından tespit edilmesi.
d) Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli
olmadığının tespit edilmesi.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların
anlaştıkları, anlaşamadıkları veya arabuluculuk faaliyetinin nasıl
sonuçlandığı son tutanak ile belgelendirilir.
.