İHALENİN FESHİ DAVASI
İHALENİN FESHİ DAVASI
İhalenin feshi, yapılan ihalenin
usul ve yasaya aykırı olmasından bahisle ilgililerin şikâyet yoku ile icra
mahkemesine başvurmaları üzerine ihalenin feshini sağlayan bir yoldur.
İhalenin feshi davasında,
ihalenin feshini isteyen kişinin somut bir fesih nedenine dayanması ve bu somut
neden yüzünden menfaatinin ihlal edilmiş olduğunu kanıtlaması gerekir
Hukukumuza göre başlıca ihalenin
fesih sebepleri şunlardır;
•İhaleye hazırlık aşamasındaki
ihalenin fesih sebepleri; satış ilanının ilgili kişilere tebliğ edilmemiş
olması veya usulsüz bir tebliğ gerçekleşmesi ya da ilanın vekil varken asile
tebliğ edilmesi, satışa esas alınan kıymet takdirinin üzerinden 2 yıldan fazla
süre geçmesi, satışın süresinde istenmemesi nedeniyle haczin kalkmış olması ya
da takibin düşmesi ve taşınmazlara ilişkin satışlarda ilan tarihi ve satış
tarihi arasında 1 aydan kısa süre olması
•İcra satışlarında ihalenin
yapıldığı zaman oluşan ihalenin fesih sebepleri; ihalenin satış ilanında
belirtilen yerden başka yerde yapılması, ihalenin belirtilen gün ve saat
dışında başka zamanda yapılması, ihalede satış işlemi yapılırken tellal
bulunmaması
•İhaleye fesat (yolsuzluk)
karıştırılması; haleye katılımın engellenmesi, malın gerçek değerine
satılmaması, ihale amacına ulaşmasını engelleyen her türlü davranış, ihalenin
dürüstlük kuralı ile bağdaşmayan davranışlarda bulunması
İhalenin feshini, yalnız satış̧
isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle
ihaleye iştirak edenler yurt içinde bir adres göstermek koşuluyla icra
mahkemesinden şikâyet yolu ile isteyebilirler.
“Satış ilanı tebliğ edilecek ve
ihalenin feshini isteyebilecek ilgililer, satış kararının verildiği tarih
itibariyle belirlenir. Bu tarihten sonra tapuya şerh konulması, lehine şerh
konan kişiye, satış ilanının tebliğ edilmesini gerektirmeyeceği gibi, bu kişiye
ihalenin feshi talebinde bulunma hakkını da vermez.” (Yargıtay 12. Hukuk
Dairesi’nin 18/04/2019 tarihli, 2019/6019 Esas, 2019/6816 karar sayılı ilamı)
İhalenin feshi davalarını talep
edecek kişiler ilgili kanun maddesi ile sınırlanmış olup, ortaklığın
giderilmesine bağlı taşınmaz satışlarında hissedarların tamamının taraf olarak
gösterilmesi gerekmektedir. “İhalenin feshi isteminde ilgililerin özellikle
ortaklığın giderilmesi satışlarında hissedarların tamamının taraf olarak
gösterilmeleri zorunludur. Zira adı geçenlerin ihalenin feshi isteminin
incelenmesinde hukuki yararları vardır. Ancak, ihalenin feshi talebi bir dava
olmadığından ilgililerin tümünün taraf olarak gösterilmemiş olması ihalenin
feshi talebinin reddini gerektirmez. Mahkemece taraf gösterilmeyen ilgililerin
yargılamaya katılmaları sağlanarak kendilerine görüşlerini bildirme imkânı
verilmelidir.” (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2104 tarihli, 2014/19621
Esas, 2014/23935 karar sayılı ilamı)
İhalenin feshi dava süresi,
ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre içerisinde şikâyet yoluna başvurma
hakkı bulunmaktadır.
İhalenin feshi davasında
yetkili ve görevli mahkeme;
• İhalenin
feshi davasında görevli mahkeme İcra Mahkemesidir. Yetkili mahkeme şikayete
konu olan ihaleyi yapan icra dairesinin bulunduğu yerdeki İcra Mahkemesidir.
• Ortaklığın
giderilmesi yoluyla yapılan satışta ise ortaklığın giderilmesi kararını veren
Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.
İhalenin feshi davasının
sonuçları;
İhalenin feshi davası mahkeme
tarafından kabul edilir ise yapılan ihale feshedilir. İcra müdürlüğü taşınmazı
satmak için tekrar yeni bir ihale düzenler ve usuli işlemleri tekrar yapar.
İhalenin feshi davası mahkeme
tarafından reddedilmesi durumunda ise icra mahkemesi davacıyı feshi istenilen
ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahküm eder. Ayrıca haksız
açılan ihalenin feshi davası nedeniyle gayrimenkulün geç teslim alınmasından
kaynaklanan tazminat isteme hakkına sahiptir. Nitekim emsal teşkil edecek
Yargıtay kararı; “Davaya konu olayda; davacının ihale yoluyla aldığı taşınmazı
geç teslim almasının ve bu sebeple oluşan zararının nedeni davalının açmış
olduğu ve yasal dava açma hakkının sınırlarının aşıldığı ihalenin feshi
davasıdır. İhalenin feshi davası nedeniyle davacı taşınmazı geç teslim
almıştır. Oluşan zararla davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı da mevcut
olup davacının taşınmazını geç teslim almasından kaynaklanan zararının kapsamı belirlenerek
sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı
değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bu durum
kararın bozulmasını gerektirmiştir.” Şeklindedir. (Yargıtay 4. Hukuk
Dairesi’nin, 06.03.2018 tarihli, 2017/3553 Esas ve 2018/1561 sayılı kararı)