to top

Bize ulaşın +90 (553) 265 79 76

Makale Detay

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
sebepsiz-zenginlesme

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME

SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME

Borç ı̇lişkisinin kaynakları; sözleşmeden doğan borç ı̇lişkileri, haksız fiillerden doğan borç ı̇lişkileri ve sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ı̇lişkileri olmak üzere üç başlık altında toplanmıştır. Bu yazımızda sebepsiz zenginleşmeden doğan borç ilişkisine değineceğiz.

Sebepsiz zenginleşme, haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşilmesi durumudur.

 

Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için;

·         Bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi,

·         Bu zenginleşme başkasının malvarlığı veya emeğinden kaynaklanmalı,

·         Zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve

·         Zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.

Sebepsiz zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.

Zenginleşmeyi geri verirken denkleştirici adalet ilkesinin de gözetilmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili emsal teşkil eden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 27.03.2019 tarihli, 2017/13225 Esas ve 2019/2601 sayılı kararı; “Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması olup, sebepsiz zenginleşme gereğince verilenlerin iadesi sağlanırken, ödenen paranın ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması, başka bir deyişle denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerekir.

Denkleştirici adaleti ilkesi, haklı bir sebebe dayanmadan, başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin, elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.

Denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır.” şeklindedir.

Sebepsiz zenginleşme kapsamında tarafların iyi niyetli olup olmamasına göre değerlendirme yapmak gerekir. Zira geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleşen kimsenin iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Zenginleşen kimse iyiniyetli ise, yani malvarlığında gerçekleşen zenginleşmeyi geri vereceğini bilmiyor veya bilmesi gerekmiyorsa, geri verme anında elinde kalmış olan miktarı vermekle borcundan kurtulur. Daha önce elinden çıkmış olan kısmı geri vermekle yükümlü değildir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 30.05.2017 tarihli, 2017/4826 Esas ve 2017/9393 sayılı kararı) Ayrıca sebepsiz zenginleşen kimsenin iyiniyetli olması durumunda ise yaptığı zorunlu ve yararlı giderleri isteme hakkı bulunmaktadır. Ancak zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle de yükümlüdür.

 

Kanun koyucu sebepsiz zenginleşen bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlü kılmışsa da  hukuka veya ahlaka aykırı bir sonucun gerçekleşmesi amacıyla verilen şeyin geri istenemeyeceğini belirlemiştir.

Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.

 

 

 


Yorumlar (0)


Yorum yazın

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
Strazburg cd. no: 16/6 Sıhhiye/Ankara

+90 (553) 265 79 76
info@kubathukukburosu.com

Makalelerimiz

Bilgi ve birikimlerimizden faydalanabilmek için, makalelerimizi inceleyebilirsiniz.

Makaleler