SİGORTASI OLMAYAN ARAÇ
SİGORTASI
OLMAYAN ARAÇ SÜRÜCÜSÜNE KARŞI DAVA AÇMAKTAN BAŞKA BİR YOL VAR MI?
Trafik kazası sonrası kusurlu araç
sürücüsüne dava açmak kimi zaman fayda sağlamamaktadır. Kazaya sebebiyet veren
araç sürüsünün ödeme gücü olmadığı gibi hiçbir mal varlığının da bulunmaması
durumunda sürücüye karşı dava açılıp dava kazanılsa da zararın tazmini mümkün
olmamaktadır. Bu durumda araç sürücüsünün malvarlığının bulunması ve ödeme
gücünün olmaması gibi durumları dikkate almadan direkt olarak dava açılması ve
zararın giderilmesini beklemek kaza sonucu mağdur olanları daha çok mağdur
edebilmektedir. Bu ve benzeri sebeplerle kazaya kusuruyla sebebiyet veren araç
sürücüsünün kullanmış olduğu aracı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile
sigortalayan sigorta şirketine karşı dava açmak zararın tazmin edilmesi
noktasında daha doğru bir tercih olacaktır. Peki kusuruyla kazaya sebebiyet
veren sürücünün kullanmış olduğu aracın sigortası yoksa ne olacak? Kaza sonucu
mağdur olanlar; araç sürücüsüne ve/veya aracın sahibine karşı dava açarak doğan
tazminatın tahsil edilip edilemeyeceği riskini göze almak zorunda mı
kalacaktır?
Devlet bu olumsuz durumun önüne
geçmek adına GÜVENCE HESABI adı altında bir şirket kurmuştur. Güvence hesabının
amacı, “Kapsamında bulunan zorunlu
sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak; sigortalının
belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın
bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet
verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden
yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların giderilmesi amacıyla
kurulmuştur.”şeklinde belirtilmiştir. Yani
özetle: Güvence Hesabı; çarpıp kaçma gibi faili meçhul hallerde aracın ve
sigorta şirketinin tespit edilemediği, aracın tespit edilip de Zorunlu Mali
Mesuliyet Sigortası yaptırılmamış olması ve gasp edilen veya çalınan araba ile
kazaya sebebiyet verilmesi gibi hallerde kazazedelerin mağduriyetlerini
gidermek adına kurulmuştur.
Güvence Hesabının karşılamakta
olduğu zararların kapsamı;
-
Sigortalının
tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar,
-
Rizikonun
meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını
yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar,
-
Zorunlu
sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki
fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları,
-
Sigorta
şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda
ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde (Güvence Hesabı kapsamında
kalan Zorunlu Sigortalar ile sınırlı olarak) ödemekle yükümlü olduğu maddi ve
bedensel zararlar, (Bu madde kapsamındaki sigorta şirketlerini öğrenmek için
lütfen tıklayınız...
-
Çalınmış
veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı
Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde,
kişiye gelen bedensel zararlar.
-
Ayrıca
Hesaba, Yeşil Kart Sigortası kapsamında Türkiye sınırları içinde meydana gelen
zararlardan dolayı Büroca tekemmül ettirilen hasar dosyalarının tazminat
ödemesi için Büro tarafından da başvurulabilir.
şeklindedir.
Ancak unutulmamalıdır ki; Güvence
Hesabı da dahil Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ödeme yapmak
durumunda kalan Sigorta Şirketlerinin tamamı; trafik kazasında ölenlerin
yakınlarına veya maluliyeti bulunanlara gerçek zararının çok altında ödeme
yapmak istemektedirler. Bu durumda da kaza ile mağdur olan kimseleri daha
mağdur edebilmektedir. Bu nedenle mağdurların; tazminat hukuku alanında uzman
bir hukuk bürosunda destek alarak dava açması ve zararlarını uzman bir bilirkişi
aracılığıyla tespit ettirerek doğan zararlarını tam olarak karşılamaları kendi
lehlerine olacaktır. Bu sebeple başınıza gelen bir trafik kazası sonrası uzman
bir hukukçudan yardım almanız elzemdir.