TAHLİYE DAVASI
KİRA SÖZLEŞMESİNİN SONA ERME DURUMU VE TAHLİYE DAVASI
Tahliye davası, kiraya verenin
kiracıyı evden çıkarmak için belli sebeplerle açtığı davadır. Bu
yazımızda ilgili kanun maddeleri ve Yargıtay kararları ışığında kira
sözleşmesinin sona ermesi sebebi ile tahliye ve kira bedelinin ödenmemesi
nedeni ile tahliye davasını ele alacağız.
A.
KİRA
SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ SEBEBİ İLE TAHLİYE
Bildirim yolu ile kira sözleşmesinin sonra ermesi
Türk Borçlar Kanunu’nun 347. Maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Anılan madde
hükmüne göre; Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli
sözleşmelerin süresinin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde
bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır.
Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona
erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi
izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak
koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir.
Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı
her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra,
genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.
Genel hükümlere göre fesih hakkının kullanılabileceği durumlarda, kiraya
veren veya kiracı sözleşmeyi sona erdirebilir.
Konut ve çatılı işyeri kiralarında fesih
bildiriminin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Aile konutu
olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlar da kiracı, eşinin açık
rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin
25.06.2015 tarihli, 2015/4496 Esas ve 2015/6451 sayılı kararı; “Kiralanan çatılı işyeri vasfında olduğundan
6098 sayılı TBK.nın Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hükümlerine tabi olup,
kanunda belirtilen tahliye sebepleri sınırlıdır. Aynı Yasanın 354. maddesine
göre dava yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesine ilişkin hükümler kiracı
aleyhine değiştirilemez, 347. maddesi gereğince kiracı kira süresinin
bitiminden en az on beş gün önce kiralananı tahliye edeceğini kiralayana yazı
ile bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshetmediği takdirde, sözleşme aynı
şartlarla bir yıl daha uzamış sayılır. TBK.nın Konut ve Çatılı İşyerleri
hakkındaki hükümler kiralayana sözleşme maddesine dayanarak feshi ihbar
nedeniyle akdi fesih hakkı tanımaz.Türk Borçlar Kanununda ve özel kanunlarda
gösterilen haller dışındaki sebeplerle tahliye kararı verilemez. Bu halde
sözleşmenin 3. maddesi kiraya verene tek taraflı olarak akdi feshetme hakkı
vermez. Davada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda yazılı olan tahliye
sebeplerinden hiçbirine dayanılmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi
gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi usul ve yasaya
aykırıdır.” şeklinde tanzim edilmiştir.
B.
KİRA BEDELİNİN ÖDENMEMESİ NEDENİ İLE TAHLİYE
Kira bedelini
ödemeyen kiracının tahliyesi için başvurulacak üç seçenek vardır. Bunlar;
1-KİRA
BEDELİNİN ÖDENMEMESİ NEDENİ İLE İKİ HAKLI İHTAR SEBEBİYLE TAHLİYE DAVASI
Türk Borçlar Kanunu’nun 352.
Maddesi “Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı,
kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği hâlde
boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir
ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir.
Kiracı, bir yıldan kısa süreli
kira sözleşmelerinde kira süresi içinde; bir yıl ve daha uzun süreli kira
sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde
kira bedelini ödemediği için kendisine yazılı olarak iki haklı ihtarda
bulunulmasına sebep olmuşsa kiraya veren, kira süresinin ve bir yıldan uzun
süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir
ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir.” Şeklinde
düzenlenmiştir.
Anılan kanun maddesi ışığında iki
haklı ihtar sebebi ile tahliye davası açılabilmesi için;
Þ
Kiracıya
karşı ödemediği kira bedellerine ilişkin iki haklı ihtarda bulunulması gerekir.
Þ
İhtarnameye
konu kira alacaklarının muaccel olması gerekir.
Þ
İki ihtarın,
bir kira döneminde ki farklı ödenmeyen kira bedellerine yönelik olması gerekir.
Þ
İki haklı
ihtarın çekildiği kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde dava
açılması gerekir
İspat şartı bakımından söz konusu
ihtarnamelerin noter vasıtası ile gerçekleştirilmesi ve tebliğ şerhi alınması
gerekir.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin
20.09.2016 tarihli, 2016/51 Esas ve 2016/5316 sayılı kararı; “İki haklı ihtar sebebiyle açılan davada
tahliyeye karar verilebilmesi için kiracıya bir yıldan kısa süreli kira
sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde
ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği
için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerekir. İhtar tebliğinden
sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz
sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı
ihtar oluşmaz.” Şeklindedir.
2- TEMERRÜT NEDENİ İLE TAHLİYE DAVASI
Türk Borçlar Kanunu’nun 352.
Maddesi; “Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya
yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir
süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini
bildirebilir.
Kiracıya verilecek süre en az on
gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre,
kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye
başlar.” şeklindedir.
Kanun koyucu, kiracıya kira
bedelinin ödenmesi için süre tanımıştır. Temerrüt nedeni ile tahliye davası
açılması için kanunda belirlenen süreye uygun davranılmalıdır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin
05.12.2017 tarihli, 2017/6109 Esas ve 2017/17027 sayılı kararı; “Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü
uyarınca temerrüt sebebiyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira
parasının veya yan giderin muaccel (istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan
giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde
kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi
gerekir. Kiracıya verilecek süre konut ve çatılı işyeri kiralarında en az otuz
gün, ürün kiralarında en az altmış gün, diğer kira ilişkilerinde ise en az on
gündür.
Taraflar arasındaki
kira sözleşmesi, kiralananın vasfı itibari ile hasılat kirasına ilişkindir.
TBK'nun 362/2 maddesi gereğince, ihtarnamede hasılat kiralarında en az 60
günlük ödeme süresi verilmesi gerekirken hasılat kirasına konu olan davaya konu
taşınmazın kira alacağının tahsili için gönderilen ihtarnamede ödeme süresi
verilmediği görülmektedir. Bu haliyle davaya dayanak ihtarname tahliyeye
yönelik hukuki sonuç doğurmayacağından tahliye isteminin reddine karar
verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliyeye karar verilmesi usul ve yasaya
aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklindedir.
3- TAHLİYE TALEPLİ İCRA TAKİBİ BAŞLATMAK SURETİ İLE KİRACININ TAHLİYESİ
Kiracının
tahliyesinde diğer bir yol ise, kiracı hakkında dava açmaksızın tahliye talepli
icra takibi başlatmaktır. Tahliye talepli icra takibi kapsamında borçluya
çıkarılan ödeme emrinde, borçlu ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 7 gün içinde
borca itiraz edebileceği, itiraz etmeyecek ise 30 gün içinde kira ödemesi aksi
takdirde tahliye edileceği yazar.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin
18.09.2017 tarihli, 2017/13162 Esas ve 2017/10909 sayılı kararı; “Takip talebinin geçerli olması ve buna
dayanarak icra dairesinin borçluya ödeme emri gönderebilmesi için, takip
talebinde bulunması gereken kayıtlara, takip talebinin şartları denir.
Kiralayan alacaklı, ilamsız tahliye takip talebinde kiranın ödenmesinden başka,
kiracının tahliyesini İ.İ.K.nun 269/1. maddesi gereğince istemek zorundadır.
Böylece kiralayan kira bedeli için genel haciz yolu ile takiple tahliye
takibini birleştirir. Takip talebi örneğinin 7 numaralı bölümünün karşısındaki
boşyere tahliye talebinin yazılması gerekir. Ayrıca 9 numaralı bölümde de bu talebin
yeniden haciz ve tahliye şeklinde tekrarlanması gerekir.
Dosyada
mevcut, örnek icra takip dosyasındaki takip talepnamesinin incelenmesinden
talepte tahliye isteğinin yer almadığı görülmektedir. Tahliye talebi olmayan
takibe dayalı olarak, icra müdürlüğünce borçluya 13 örnek ödeme emri
gönderilemez. Alacaklı, böyle bir ödeme emrine dayanarak İcra Mahkemesinden
taşınmazın tahliyesini isteyemez. Bu durumda mahkemece, tahliye talebi
bulunmayan takip talepnamesine dayalı olarak açılan tahliye davasının reddine
karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye kararı verilmesi doğru
olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.