to top

Bize ulaşın +90 (553) 265 79 76

Makale Detay

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
tam-yargi-davasi

TAM YARGI DAVASI

TAM YARGI DAVASI

 

Tam yargı davası, idarenin herhangi bir işlemi, eylemi veya ihmali nedeniyle zarara uğrayan kişinin maddi ve manevi zararının tazmini amacıyla açtığı bir idari dava türüdür. 

 

İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi daha önce açılmış iptal davasının karara bağlanmasından sonra da açılabilir.

İdare, kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararlar tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir.

2577 sayılı Yasanın 13. maddesinde "İdari eylemlerden haklan ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka suretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren dava süresi içinde dava açılabilir" hükmü yer almaktadır.

Anayasa'nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.

İdarenin sorumluluğu, kusurlu idari faaliyetlerden kaynaklanabileceği gibi, İdare Hukukunun kendine özgü ilke ve esasları çerçevesinde kusursuz sorumluluktan da kaynaklanabilir. İdare hukuku kuralları çerçevesinde öncelikle hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkesine göre zararın tazmin edilip edilemeyeceğinin belirlenmesi; dolayısıyla idari eylemlerden doğan zararın, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri uyarınca tazmini gerekmektedir.   (Danıştay 10. Dairesi’nin 04/06/2010 tarihli, 2010/749 Esas ve 2010/5192 sayılı kararı) Belirtilen kusursuz sorumlulukta; idarenin kusuru aranmayıp, meydana gelen zarar ile idarenin eylemi/işlemi arasında illiyet bağı bulunması yeterlidir. Hizmet kusurunda ise idare kamu hizmeti görürken mevzuat hükümlerine aykırı davranışla kamu hizmetinin; hiç işlememesine, geç işlemesine, kötü işlemesine neden olması ve oluşan zararla idari eylem arasında nedensellik bağının olması gerekmektedir.

 

Tam yargı davası çeşitleri; tazminat davası niteliğindeki tam yargı davası, istirdat davası niteliğinde tam yargı davası, vergi davası niteliğindeki tam yargı davası ve idari sözleşmelerden doğan tam yargı davası olmak üzere dört başlık altında toplanmıştır.

 

Tam yargı davasına bakmakla görevli idari mahkemeler; İdare mahkemesi, Vergi mahkemesi, Bölge İdare Mahkemesi ve Danıştay' dır. 

 


Yorumlar (0)


Yorum yazın

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
Strazburg cd. no: 16/6 Sıhhiye/Ankara

+90 (553) 265 79 76
info@kubathukukburosu.com

Makalelerimiz

Bilgi ve birikimlerimizden faydalanabilmek için, makalelerimizi inceleyebilirsiniz.

Makaleler