TRAFİK KAZASI SONRASI ALINABİLECEK TAZMİNATLAR NELERDİR?
TRAFİK
KAZASI SONRASI ALINABİLECEK TAZMİNATLAR NELERDİR?
Bu hususta ikili bir ayrım söz
konusudur. Eğer trafik kazası mağduru hayatta ise; bizzat kendisi MADDİ VE
MANEVİ TAZMİNAT davası açabilir. Eğer mağdur vefat etmiş ise onun vefatı ile
maddi ve manevi zarar gören yakınları, annesi, babası, eşi, çocukları,
kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi
zararlarının tazmini için dava açma hakkına sahip kimselerdir. Kaza sonucu
vefat eden kimse vefat etmeden evvel tazminat davası açtıysa yine bu kişiler
davaya devam edebilirler. Trafik kazası sonrası açılabilecek davaların temel
kaynağı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamındaki maddeleri
oluşturmaktadır.
Trafik kazalarında meydana gelen
zarar kalemleri maddi ve manevi olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Kazanın
sonucunda kazazedenin hayatta olması ve olmaması üzerine olan ayrım bu noktada
da kendini göstermektedir.
Kaza
soncu vefat gerçekleşmiş ise; vefat eden kimsenin maddi desteğinden yoksun
kalan kimselerin(anne, baba, eş, çocuklar, nişanlı, imam nikahlı eş gibi) uğramış
olduğu maddi zararları tazmin edebilecekleri KAZA SONRASI MADDİ
TAZMİNAT/DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNAT dava hakkı ve kaza soncu meydana
gelmiş vefat neticesinde ızdırap duyan kimselerin manevi zararlarını tazmin
edebilecekleri MANEVİ TAZMİNAT/KAZA SEBEBİ İLE MANEVİ TAZMİNAT dava hakları
bulunmaktadır.
Türk
Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi,
“Ölüm hâlinde
uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen
gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da
yitirilmesinden doğan kayıplar.
3. Ölenin desteğinden
yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” şeklinde ifade ile talep
edilebilecek maddi tazminat kalemlerini saymıştır.
Maddeden
anlaşılmaktadır ki, kaza sonucu destekten yoksun kalma tazminatının yanında,
vefat neticesinde yapılan cenaze giderleri de talep edilebilecektir. Ayrıca
kaza sonrası vefat kaza anında değil de bir süre tedavi gördükten sonra, kaza
ile ilintili şekilde meydana gelmiş ise; bu arada geçen süre içerisindeki
tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan
kayıplar da talep ve dava edilebilecektir.
Türk
Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrası,
“Ağır bedensel zarar
veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat
olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde ifade edilmiştir.
Madde
metnin de anlaşılmaktadır ki, kanun koyucu trafik kazası sonrası vefat eden
kimsenin yakınlarına manevi tazminat hakkı tanımıştır.
Kaza sonucu yaralanma gerçekleşmiş
ise; bedensel zarara uğrayan kişilerin uğradıkları bedensel zararlar sonucu
MADDİ TAZMİNAT DAVASI ALTINDA, GEÇİCİ İŞ GÖREMEZLİK/SÜREKLİ İŞ
GÖREMEZLİK/SÜREKLİ VE GEÇİCİ BAKICI GİDERİ gibi maddi zararlarını talep edebilecekleri
MADDİ TAZMİNAT DAVA hakkı ve uğramış olduğu bedensel zarar sonucu yaşamış
olduğu manevi ızdırap, derin yıkım ve hüzün sebebiyle doğan manevi zararlarını
tazmin edebilecekleri MANEVİ TAZMİNAT/KAZA SEBEBİ İLE MANEVİ TAZMİNAT dava
hakları bulunmaktadır.
Türk
Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi,
“Bedensel zararlar
özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün
azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin
sarsılmasından doğan kayıplar.”
şeklinde düzenleme ile talep edilebilecek maddi tazminat kalemlerini
saymaktadır.
Madde
metninde anlaşılmaktadır ki; trafik kazası sonucu malul hale gelen kimseler
tedavi süresince yapılan tüm harcamaları (bakım, yol, ilaç vs.), kaza sebebi ile
tedavi süresince elde edilemeyen kazancı, sürekli olarak malul hale gelme
durumunda maluliyet oranınca alınabilecek sürekli iş göremezlik tazminatı talep
edilebilir.
Türk
Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesinin birinci fıkrası,
“Hâkim, bir kimsenin
bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde
tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak
ödenmesine karar verebilir.”
şeklinde düzenleme ile kaza soncu yaralanan kişinin dava ve talep edebileceği
manevi zarar kalemlerini koruma altına almıştır.
Trafik
kazalarında maddi zararın yanı sıra mağdurun manevi zararının da ortaya
çıkacağı bir apaçık bir gerçektir. Gerçekleşen kaza ile birlikte araçta yer
alan ve yaralanan kişilerin fizik bütünlüklerinin bozulması sonucu duydukları derin
yıkım, üzüntü ve elem sebebiyle manevi zedelenmişliğin verdiği zararların de
giderilmesi gerekir.
Manevi
tazminatı düzenlerken kanun koyucu olayı değerlendiren hakime çok geniş bir
takdir yetkisi vermiştir. Hakim kazanın oluş şekli, kazaya sebebiyet veren
kimselerin kusur durumu, meydana gelen maluliyetin bedensel güce
etkisi/maluliyet oranı ve tarafın içinde bulunduğu ruh durumunu uğramış olduğu
manevi yıkımı göz önüne alarak manevi tazminat miktarını belirlemektedir.
Benzer kazalarda, benzer maluliyetleri yaşayan kimselerin aldıkları manevi
tazminat miktarlarında bariz farkların oluşmasının sebebi de bu takdir
yetkisinden kaynaklanmaktadır. Bu sebeple davanız ve sizinle doğrudan
ilgilenebilecek olan, davanızı en iyi şekilde temsil ederek doğru savunma ile
mahkeme huzurunda yaşadığınız yıkımı anlatabilecek tazminat hukukunda
profesyonel avukatlardan yardım almanız büyük önem taşımaktadır. Manevi
tazminat davalarında başınıza gelen kazayı sonucunu maddi tazminat davası
olarak görmeyen, sizi ve yaşadığınız acıları anlamaya çalışan duyarlı
hukukçularla çalışmanız büyük faydanıza olacaktır. Aksi halde tek kalemde, bir
kez talep edilebilen manevi tazminat davalarında büyük hak kayıpları yaşamanız
kaçınılmazdır.
Tazminatın
hesaplanmasında davacının ekonomik durumu, kusur durumu, ceza davası safhasında
verilecek ifadeler ve uğramış olduğu zararların tam olarak tespit ettirilmesi
çok önemlidir. Bu hesaplama sırasında uğranılan zarar ve değişkenler tüm
delilleriyle birlikte tam olarak tespit edilmez ise çok daha düşük tazminat
miktarları söz konusu olacaktır. Özellikle manevi tazminat soyut bir kavram
olduğundan kazazedenin uğramış olduğu zararların hakim huzurunda net ve açık
bir şekilde, delilleriyle birlikte ortaya konulması gerekmektedir. Bu noktada
önemine binaen, profesyonel avukatlardan yardım almanın önemi özellikle
tazminatın miktarının doğru ve tatmin edici olması yönünden önemini bir kez
daha ifade ediyoruz.