to top

Bize ulaşın +90 (553) 265 79 76

Makale Detay

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
yaralanmali-trafik-kazasi-ve-acilabilecek-tazminat-davalari

YARALANMALI TRAFİK KAZASI VE AÇILABİLECEK TAZMİNAT DAVALARI

Ülkemizde hiç kazanın olmamasını temenni ediyoruz. Ancak trafik kazaları maalesef kaçınılmaz olarak gerçekleşmekte ve bu kazalar neticesinde birçok vatandaşımız maalesef vefat etmekte veya engelli hale gelmektedir. 2017 yılı verilerine göre; Türkiye’de 825.561 trafik kazası gerçekleşmiş ve bu kazalar neticesinde de 5.007 kişi kaza yerinde hayatını yitirmiş ve 189.057 kişi de yaralanarak malul hale gelmiştir. Bu istatistikler de göstermektedir ki; tüm temenni ve dualara rağmen trafik kazaları meydana gelmekte ve bu kazalar neticesinde insanlar hayatlarını yitirmekte veya malul hale gelmektedirler.

 Sigorta şirketlerine karşı açılacak trafik kazası tazminat davası bakımından hak kayıplarına uğranılmaması için vatandaşlarımızın tazminat hukukunda uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek almalarında büyük fayda bulunmaktadır. Zira uygulamada hukuki bilgiye sahip olmayan birçok kişinin vatandaşlarımızın zor durumundan yararlandıkları ve yetersiz ve yanlış bilgiye sahip bu kişiler tarafından mağdur edildikleri görülmektedir. Bu nedenle vatandaşlarımızın bu noktada dikkatli olmaları ve yardım alacakları kimselerin seçiminde seçici davranmaları gerekmektedir. Çünkü nasıl ki gerçekte doktor olmayan bir kişi tarafından muayene edilmek size faydadan ziyade zarar verecek ise hukuku bilmeyen ya da yanlış bilen kişilere haklarınızın savunulmasını emanet etmeniz de faydadan ziyade zarar meydana getirecektir.  Bu nedenle trafik kazası sonucu yaşadığınız mağduriyeti size karşı bir sorumluluğu bulunan ve mesleki olarak hukuki süreci yürütebilecek donanıma sahip olan kişiler aracılığıyla çözülmesinde büyük fayda bulunmaktadır.

Öte yandan uygulamada tazminat hesaplama yöntemlerini bilmeyen bu kişilerin mağdurlara yanlış, asılsız ve gerçek dışı birçok bilgi verdiği tazminat taleplerini çok kısa sürede sonuçlandıracaklarına dair beyanlarda bulunarak mağdurları etkilemeye çalıştığı görülmektedir. Ancak bu tarz beyanda bulunan kimselerin vaatlerini yerine getirmeyecekler ve sizi faydadan çok zarara uğratacaklardır. Diğer türlü hasar danışmanları sigortacılar ise sadece başvuru yaparak ve hukuki bakımdan çok kötü ibranamelere imza atarak mağdurları daha da mağdur etmektedir. Bu nedenle trafik kazasına ilişkin maddi tazminat davaları yani halk deyimiyle sigorta parası ya da sigorta tazminatı (trafik kazası tazminatı) davası avukatı dışında insanlara güven vermeyen tek derdi bir an önce cebine doldurmak olan insanlar tarafından yürütülmeyecek derecede önemli dava ve hukuki işlerdir. Bu nedenle önemine binaen trafik kazası sonrası hakkınız olan tazminatları, tazminat hukuku konusunda uzman bir avukattan yardım alarak aramanızın faydanıza olacağını bir kez daha ifade ediyoruz.

Karayolları Trafik Kanunu Madde 97 " Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Hükmünü içermektedir. Bu nedenle trafik kazası halinde sakatlanan ve özürlü sağlık raporu bulunan kişiler bakımından başvuru yoluyla tazminat talebi mümkün olsa da, gerçek zarar her zaman sigorta şirketlerinin yaptığı ödemenin üzerinde olmaktadır. Bu sebeple tazminat hakkının aranmasında dava açılarak Yargıtay hesap ölçütleri ve adli tıp maluliyet raporları doğrultusunda hareket edilmesi trafik kazası mağdurlarının faydasına olacaktır. Zira sigorta şirketlerinin ödeme teklifleri ile mahkeme eliyle yaptırılan hesaplamalar arasında çok bariz farklar çıkabilmektedir.

Trafik kazası nedeniyle maluliyeti tespit edilen kişiler uğradıkları maddi zararları sigorta şirketlerine yöneltecekleri bir dava ile isteyebilirler. Böylelikle sigorta şirketlerinin kendi lehine olan hesaplamalar nedeniyle ve haksız indirim talepleri yüzünden zarara uğramaktan kurtulabilirler. Yalnız maluliyet raporunun tam bir tespiti içermesi ve tedavi sürecinin ve davanın bütün aşamalarının çok dikkatli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.

 

KİMLER DAVA AÇABİLİR?

Bu hususta ikili bir ayrım söz konusudur. Eğer trafik kazası mağduru hayatta ise Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddeleri uyarınca bizzat kendisi maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Eğer mağdur vefat etmiş ise onun vefatı ile maddi ve manevi zarar gören yakınları, annesi, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, bakım ve desteği altındaki kişiler maddi ve manevi zararlarının tazmini için dava çama hakkına sahiptirler. Mağdur henüz hayatta iken haklarını aramak adına tazminat davası açtıysa yine yukarıda ifade edilen kişiler davaya devam edebileceklerdir.

 

TRAFİK KAZALARINDA DAVA AÇMA SÜRESİ NEDİR?

Borçlar kanunu 72. maddesi " Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır." şeklindedir.

Kanunda da açıklandığı üzere maddi ve manevi zararların tazmini için dava açmak için yasada belirlenen süre mağdurun uğradığı zararı ve failini öğrendiği tarihten itibaren 2 yıldır. Her halükarda ise kazanın meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra dava açma hakkı zaman aşımına uğrar.

Fakat trafik kazası sonucu ortaya çıkan durum ceza davasının gerektirir bir durum ise, ve o durum için ceza kanunlarında çok daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörülmüş ise tazminat davası açma süresi de ceza kanunlarında düzenlenmiş olan zamanaşımı süreleri esas alınır. Eski ve yeni Ceza kanunlarında farklı ceza zaman aşımı süreleri söz konusu olduğu gibi kazada meydana gelen zarara göre de zamanaşımı yani dava açabilme süresi değişebilmektedir. Bu noktada trafik kazası sonrası haklarınızın aranabilmesi adına; kazanın üzerinden çok uzun zaman geçmiş olsa da hakkınızın aranabilir olup olmadığını profesyonel bir avukattan yardım alarak tespit ettirmelisiniz.

 

TRAFİK KAZALARI SONUCU DAVA KİMLERE KARŞI AÇILABİLİR?

Trafik Kazası sonucu kime karşı dava açılacağı meydana gelen kazaya göre değişecektir. Kazanın meydana gelmesiyle aşağıda belirteceğimiz sorumlular müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.

Zira Borçlar Kanunun 61. maddesi de "Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır." denilmektedir. Buna göre bir kazanın meydana gelmesinde araç kullanan şoför kusurlu ise şoföre dava açılacaktır. Eğer araç trafik kaydında şoförün üzerine kayıtlı değilse, yasa gereği aracın maliki de zarardan sorumlu olduğundan tazminat davası her ikisine birlikte yöneltilecektir. Zararı doğuran eyleme kimler sebep oldu ise kusurları dikkate alınarak dava açılabilmektedir.

Fakat trafik kazasına yol açan kişi bakımından yapılan bu ayrımın yanında daha önemli bir ayrımda zararın türüne göre sorumluların belirlenerek açılmasıdır. Zararın kaynaklandığı hukuki ilişkinin türünden yola çıkılarak davalılar belirlenir.

Örneğin: Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bakımından doğan maddi zararları teminat limitine kadar sigorta şirketi karşılarken teminat limitinin üzerindeki zararlar araç sahibine yöneltilerek talep edilebilir. Ancak manevi zararlar bakımından Karayolları Mali Mesuliyet Sigorta türü için, sigorta şirketinin sorumluluğu yoktur ve fakat poliçe kapsamında manevi tazminat klozu bulunmakta ise kasko olarak bilinen(Karayolları İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası) sigorta türü bakımından sigorta şirketlerinin sorumluluğu doğabilmektedir.

Tabi burada Zorunlu Taşımacılık Ferdi Koltuk Kaza Sigortasının da ek bir güvence sağladığı da ayrıca unutulmamalıdır.

 

KAZAYA SEBEBİYET VEREN KUSURLU ARACIN ŞOFÖRÜNE KARŞI YOLCULAR TAZMİNAT DAVASI AÇABİLİRLER Mİ?

Burada yolcuların araç şoförüne veya araç sahibine dava açma hakları pek tabidir ancak ailevi nedenlerle araç şoförüne dava açılmak istenmemektedir. Peki böyle bir durumda sigorta şirketine karşı dava açılabilecek midir? Bu soruya rahatlıkla evet cevabı verebiliriz. Rücu şartlarının olmaması kaydıyla kusurlu aracın sürücüsü tarafından herhangi bir ödeme yapılmadan meydana gelen zararın sigorta şirketi tarafından karşılanması sağlanabilir. Sigortanın türüne göre talep edilecek zarar da değişmektedir. Zira Karayolları İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ile Zorunlu Mesuliyet Sigortalarının kapsamları farklı olduğu gibi Zorunlu Ferdi Koltuk Sigortası da farklı zararları karşılamaktadır.

Zorunlu Mali sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin, üçüncü kişilere verdiği onun karşılamak üzere oluşturulmuş bir sigorta türüdür dolayısıyla araçta bulunan kazaya sebebiyet veren şoför hariç yolcularda üçüncü kişi olacağından sigorta şirketine dava açabilirler.

 

MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT KAPSAMI VE MİKTARI NASIL BELİRLENİR?

Trafik kazası vefat ile neticelendi ise; vefat eden kimsenin mirasçıları ve diğer desteğinden yoksun kalan kimseler ölenin desteğinden yoksun kaldıklarından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekler ve mirasçılar ayrıca cenaze ve defin masraflarını talep edebilecektir. Bu tazminat kaleminin yanında, vefat eden kimsenin ölümü nedeniyle duydukları elem, acı ve üzüntü duyanlar manevi tazminat da talep edebilirler.

 

Yaralanma meydana geldiyse; Meydana gelen iş ve güç kaybı nedeniyle iş ve güçten yoksun kalınan gün boyunca, çalışamadığı ve kazançtan yoksun kaldığı için, çalışamayıp yoksun kaldığı kaybı, tedavi görmüşse tedavi masraflarını isteyebilecektir. Aynı şekilde manevi tazminat talebinde de bulunabilecektir.

Sakatlık oluştuysa; Kişi sakatlık oranına göre meydana gelecek iş ve güç kaybına göre zararını talep edebilecek, tedavi masraflarını isteyebilecek ve manevi tazminata hak kazanabilecektir. Ayrıca, araçlara veya eşyalara verilen zararların karşılanmasını istenebilecektir.

Tazminatın hesaplanmasında davacının ekonomik durumu ve uğramış olduğu zararların tam olarak tespiti çok önemlidir. Bu hesaplama sırasında hasarlar delilleriyle tam olarak ispat edilemez ise asgari ücret üzerinden zararın hesaplanması ve daha düşük tazminat miktarları söz konusu olacaktır. Özellikle manevi tazminat soyut bir kavram olduğundan kazazedenin uğramış olduğu zararların net ve çok iyi bir şekilde, delilleriyle birlikte ortaya konulması gerekmektedir. Bu hususta profesyonel avukatlardan yardım almanın önemi özellikle tazminatın miktarının doğru ve tatmin edici olması yönünden önem arzetmektedir.


Yorumlar (0)


Yorum yazın

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU

KUBAT AVUKATLIK ve DANIŞMANLIK BÜROSU
Strazburg cd. no: 16/6 Sıhhiye/Ankara

+90 (553) 265 79 76
info@kubathukukburosu.com

Makalelerimiz

Bilgi ve birikimlerimizden faydalanabilmek için, makalelerimizi inceleyebilirsiniz.

Makaleler